Dünyama hoşgeldin...

Çarşamba, Aralık 04, 2013

Kürkçü Dükkanı

               yazsam mı , kapatsam mı, silsem mi derken kürkçü dükkanına geri döndüm.Yazılarımın devamı gelecek inşallah :)

Cuma, Nisan 19, 2013

aynadaki halime

               
Aynadaki Halime

Akmayan yaşlarla sıcacık yüzün;
yavrum, bugün seni pek üzgün gördüm.
Gözünde bir küçük noktadır hüzün,
Neşeni ne bugün, ne de dün gördüm.
Eğri dallar gibi halsiz, yorgunsun,
Birikmiş sulardan daha durgunsun,
Görünmez bıçakla içten vurgunsun,
Seni öz yurdunda bir sürgün gördüm.
Geçti bir cenaze peşinde ömrüm;
Bilemem, vardığın neresi, bugün?
Her gün yürüdüğün kadar yürüdün,
Arkasından kendi ölünün; gördüm.

 
Necip Fazıl Kısakürek
 
_yorgunummm_

Salı, Nisan 16, 2013

ŞiiR Köşesi

                     Bloğumda bir köşede küçük bir şiir köşesi olsun istiyorum. Beğenimden geçmiş
        şiirleri paylaşmayı düşünüyorum :) bismillah deyip başlangıcı yapalım...



Pazar, Nisan 14, 2013

& Bahar &

                    Hava ne kadar güzel son günlerde. Bahar çok güzel geldi :)

  günlerin uzamasıyla insan kendini akşamüstleri hep dışarı atmak istiyor.Dün akşam parktaydık manzara yemyeşil hava ılık huzur verici..


                            Annesinin deyimiyle lady ile birlikte poz verdik :)
         
                                                               *

                                                               *

                                                               *
                   İnsan her zaman güzel şeylerle karşılaşmasa da hayat yine de  güzel !!!  :)

Cumartesi, Mart 09, 2013

Staj -1-

             Dün ilk iş deneyimimi yapmış bulunuyorum (staj yani). Okul deneyimi
adı altında geçiyor...okuldaki hocamız ve grup arkadaşlarımla birlikte gideceğimiz ilköğretim okulunda buluştuk. Nerdeyse geç kalıyordum. Geç kalmak huy oldu bende maalesef. Neyse :)
Gideceğimiz sınıflar belirlendi.3 sınıflarda derse gireceğiz. O sınıfın öğretmeniyle birlikte sınıfa gittik.Öğrencilerin hepsinin gözleri üstümüzde :) hoca anlattı çocuklara , artık bu öğretmenlerinizde bize yardımcı olacak diye...Birisi kalkıyor 'öğretmenim istifamı ettiniz' diğeri kalkıyor 'öğretmenim artık gelmicekmisiniz ' :) Gelip sarılıyorlar hocaya çok sıcak kanlı öğrenciler yani :)
            Sıralara oturacağız bağırıyolar benim yanıma otur benim yanıma otur :) kızların yanına oturdum.Çantalarından bebek çıkardılar kucağıma veriyorlar ,yaptıkları resimleri gösteriyorlar :)
Çoooook tatlılar hepsi ayrı bir komik:) ama aynı zamanda çok da gürültülü. Allahım ben ömrüm boyunca bu gürültüye nasıl katlanacağım dedim. Genelde hep söylüyorlar ilk yıllar çok başınız ağrır ama sonra o sesleri duymuyosunuz bile diye. Gerçekten de öyle gözlemlerime göre...


           Henüz uygulama olmadığı için biz sadece izleyiciyiz şimdilik. Ama çocuklar problem çözerken anlamadıklarında kendimi tahtaya atmamak için zor tuttum :)

        Giydiklerimize gelince.Daha önce de demiştim başımızı açmıyoruz diye. Açmadık :)
ne giysem diye çok düşündüm.


İlk gün olduğu için etek fln giymek istemedim.Hayatım da ilk defa kumaş pantolon giydim.
ayağımdaki ayakkabıları güya ayağım ağrımasın diye çok az topuklu aldım ama bu defada önleri çok fena vurdu.Ben zaten ne zaman babet alsamda aynı şey başıma gelir. İş kadını olmak zor canımm :):):) şaka bir yana gerçekten zor..

Çarşamba, Mart 06, 2013

günlerden bugün

            Merhabalar...
kısa bir son durum notları düşüp gidicem.Tatilim sona erdi bu hafta okul başladı yani.
Ders programımdan çok memnunum.Erken saatlerde pek dersim yok.3 gün okul 1 gün staj 3 gün tatil :)..staj günümüz cuma ve ben çok heyecanlıyım aynı zamandada meraklı.Staja gideceğimiz okul eve çok yakın olmasa da okula yakın.Ve Ankaranın en iyi okullarından biriymiş.En sevindiğim nokta başımızı açma derdi yok bu yıl. İnşallah kamuda da bir an önce özgürlük gelir .Neden yasak olduğunu hala anlayamıyorum.Burası müslüman bir ülke, herhalde yabancı ülkelerde bu durumu duyanlar baya bir gülüyodur... İnsanları birşeyleri zorlamaya tek tip insan modeli bulundurmaya bayılıyor sanırım ülkemiz.
    Kamuda başörtüsüne karşı olan arkadaşlarım hani söyle bir düşünceniz var ya. 'Başörtüsü devlet kurumlarında hastanelerde okullarda görüntü kirliği '.acaba hiç şu yönden düşündünüzmü.İşyerine gelip de başını açan insanlar içeriye bir anda Madonna havasında mı giriyor ? o gözünüze batan başörtüsünü çıkartınca birden o saçlar pırıl pırıl fönlü fln mı oluyo ?...tam aksi insanlar altı medine üstü paris bi durumda kalıyorlar. yani kısa ve öz şunu söyleyim nasıl ki açık bir bayanın süsü özeni saçlarındaysa kapalı bi bayanında başörtüsünde.Ve gayette güzel duruyoruz bence başörtüsü başımızdayken :) neyse söyleyeceğim çok şey var daha ama bu kadar yeterli..
       Hava durumunuda veriyim son olarak :) Ankara da bir bahar bir kış.Güneş gözlerinizi kamaştırıken arkanızdan vuran rüzgar içinizi ürpertiyor. Yine de baharlık giyime geçtik biz :)





        Kendinize çooooook güzel bakın efendim..görüşmek üzere (:

Cumartesi, Şubat 16, 2013

Keçe Alışverişi

                                             Seviyorum her türlü hobi işleriyle uğraşmayı
                                         
                                                  Sıradaki kurbanım keçeler :) :)
                       
                             Ankarada öyle boncukdur,süstür,keçedir alınabilecek en iyi yer suluhandır.
                             Eskiden bol bol boncuk almaya giderdim.Bu defa keçe almaya gittim.
                             Girer girmez önünde keçeler gördüğüm dükkana giriş yaptım.
                             İçerde pek renk yoktu.Sorunca aşağıda olduğunu söylediler.Gerçektende aşağıda
                             renk renk vardı.İşimi görcek kadar malzeme aldım.Fiyatlarda uygundu sanırım,
                             pek anlamıyorum ama bana öyle geldi.İnce keçelerin metresi 5 tl diydi ben
                             beğendiğim renklerden yarımşar metre aldım.


                                         


                              İnternette beğendiğim modelleri kaydetmiştim.Kendimce kağıda çizip kalıp
                     çıkaordım.Onların yardımıylada keçelerimi kestim.Çok da zor değilmiş sanki :P


  

                                 oturup bunları yaptım bile,devamın da neler gelecek bende merak ediyorum :)

Çarşamba, Şubat 13, 2013

boyunluk bitti ! :)

                           İnsan yaptığı işi çabuk bitirmek istiyor,hemen bitse bitse diye :)

                           Vaktim pek olmadığı için örememiştim ama şükür bitti :)
               
                                     ve bugün çıkarken sizin için fotoğradım.





  
                Bir arkadaşım şalla nasıl duracağını sormuştu.Denedim onayladım kesinlikle
                güzel duruyor :)
 
 


 
 
Sevgiyle kalın :)

Cumartesi, Şubat 09, 2013

İlk Mim Siftahım :)

                              Sürekli mimlenenleri okurken aklımdan geçirmiştim benim cevaplarım ne olur
               diye.Sevgili şeyda dediğimi duyup mimlemiş beni herhalde :)
             
              İlk önce benimle ilgili 11 gerçek :
    
                1)Her böcek türünden fena halde tırsıyorum.Görürsem eğer o ölmeden eve girmem.
                2)Asla bal,lokum,pekmez gibi çok tatlı şeyleri yiyemem.
                3)Bir renge takınca hep onu giyerim.
                4)Beni ilk tanıyanlar hep çok havalı sanırmış.Aslında saf bişeyim :)
                5)Asla yapmam dediğim şeylerin hepsini gün gelip yapmışımdır.
                6)Sinirlenince oturur ağlarım.Konuşamam bebek gibi ağzım büzülür durur :)
                7)En sevdiğim huyum uyumlu olmamdır.
                8)En sevmediğim huyum kararsızlığım.
                9)Kendini öven insandan nefret ederim.Eğer o kendini övüyorsa asla ben onu bi daha övmem.
                10)Küçükken hep ilerde çok zengin ve ünlü olacağımı sanırdım.Hep bir duvarı ful camdan oluşan bir villa hayal ettim.
                11)Çok unutkanım.Sürekli bişeylerimi kaybederim.Dolmuşta unuturum.



              Ve Şeydanın sorularına cevaplarım :

 1 ) Evlilik deyince aklına gelen 3 kelime?
  
        gelinlik,mutfak,alyans

 2) Evlenmek için bir nedeniniz var mı?
 
            Var :) :)
 3) Sevgilinize evlenme teklifi eder misiniz?
 
      Hayırrrrrr. Herkesin bi görevi var :)
 
 4) Eğer sevgilinize evlenme teklifi edecek olsaydınız nasıl bir şey düşünürdünüz?
             
        Kesinlikle çok orijinal bir şey düşünürdüm.
 
5) En saçma evlilik bahanesi uydur bakiiim.
 
      Kendime ait bi ev istiyorum o yüzden hadi evlenelim :)
 
6) Ailenize evlenmek istediğinizi nasıl söylersiniz?
       
         Söyler kaçarım :)
7)Kaynanalar hakkındaki düşünceleriniz neler ?
 
      Kaynanayı karşına almamak gerekli diye düşünüyorum.Mümkün olduğunca huyuna gidilmeli.
 
 8) Bence hayat müşterek gerçektende. Ben mesela kuru fasülye yapıyorsam kocam da pilavını yapmalı. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
          
                Yok ben öyle düşünmüyorum:Mutfakta bir şey yaparken yanımda biri olmasını sevmem zaten.Ben hastayken fln olabilir :)
 
   9) Karı-koca konusunda niye erkeğe koca ismini vermişler hiç düşündünüz mü? Neden vermişlerdir sizce?
 
               Şimdi bunu tamamen uyduruyorum :) Bence karı mesela kar-ı anlamında yani evlılıkten kar anlamında.Koca da genelde daha heybetli olduklarından kocaman adam anlamında :)
 
  10) En güzel düğün şarkıları neler sence ?
 
              Yabancı olmasın herşey olsun.Leman Sam şarkıları iyi gider.
 
  11)  Düğünlerdeki “hadi kalk kız sende oyna,bak valla bende senin düğününde oynamam”cılarla karşılaştın mı hiç? Onlar hakkında düşüncelerin neler?
 
              Yarama bastı bu soru :) bu konu hakkında düşüncem çok.Şimdi bu teyzeler bi oynayan kızlara bakar bi etrafta oturan kızlara.Sonra gözü sana takılır.Bi gülümser.Sonra kızım sen niye oynamıyosun der.Ben mesela sevmiyorum ben derim.Sonra gelir dürter kalk kalk olurmu der.Sonra itiraf ederim teyzeee ben valla oynamasını bilmiyorum derim.Kalk öğrenirsin der.Tabıkıde çıkıp kendımı rezil etmem :) Bende senınkın de oynamam diyenlere gelince yasak koysam bile çıkıp oynayacaklarını bildiğim için sıkıntı yok :)
 
 
                      Tekrar teşekkür ediyorum sorular için :)
 
 
 

 

Pazar, Ocak 27, 2013

Yemekler Benden

                                                                             Eğerki
                             canın isteyerek yapıyorsan yemek   yapmak da insanı acayip mutlu eder !! :) :)


                                                             

El Yazısı

                                                         Ara ara film izlemek güzel oluyor.
                                    Yabancı film yerine yerli film sevenlerdenim genelde :)





                                                              Bu filmi izlemekteki birinci sebebim Sarp Akkayadır.
                                                Söylemeden geçemicem :) Yine aynı anlamlı bakışları vardı..

                                            Rolleri hep aynı sanki,kendi içinde bişeylerden oynadığını zannediyorum.
                      Filmden fazla bahsetmeyim espirisi kaçmasın :) ama kafa dağıtmak için izlenebilecek
                       hoş bir film.Türk sineması tadında hafiften.Ve farklı hikayelerin ortak noktası.




Cumartesi, Ocak 26, 2013

Örgü Başlasın :)

                            
                                          Örgü örmek kesinlikle insanı rahatlatıyor.
                        İlmeklerlerle artışıyla birlikte insan bi huzur içine giriyo.


                                          bana fazlasıyla zevk veriyor örgü....

                          Boyunluk örmek istediğimi söylemiştim.Ve başladım (.



                                Krem rengi ip aldım.Elimdeki iplerle arasına renk katma fikrim vardı ama
                                                              sade örmeye karar verdim.
                                                                




   


                                      60 ilmekle 4 buçuk numara şiş kullanarak başladım.


                       Pirinç örgüyle örüyorum.Kabarık duruşu hoşuma gitti :)

                                             Bitmiş halinide paylaşcam inşallah :)

Salı, Ocak 22, 2013

Bir Tatlı Kurabiye

                                           İnternette zaman geçirmek hobim oldu.
                                                       Blogları gezmek de :)


                          Yemek bloglarını çok beğeniyorum.En çokda Umut Sepetini.
      Fotoğraflamaları çok ilgimi çekiyo.Yemeklerin lezzeti fotoğraflarda kendini gösteriyor :)
                                                  



                                                  Kurabiyelerle aram pek iyi değil.
                                 Hem çok sevmiyorum hemde çok iyi yapamıyorum.
                                            Ama yinede yapmaktan geri kalmıyorum :)
              

              Tahinli kurabiyeyi bir arkadaşımda yemiştim çok hoşuma gitmişti.Hadi bakalım bugün yapıyım dedim.İnternetteki tariflere çok güvenemiyorum.O yüzden Umut Sepetine baktım ve şansıma tarifi vardı.Gayet basit bi kurabiye.Ama sanırım ben ununu birazcık az koydum hafif dağılıyor ama zaten bu kurabiyenin normal kıvamı böyle biraz :)


                                  Denemenizi tavsiye ederim.Kurabiye yemediğim halde sevdim ben :)

                                                
                                                                >>>Sevgilerle<<<

                                
                  

Perşembe, Ocak 17, 2013

Mehmet Ali Birand..

     

           Allah rahmet eylesin..Kendisi yaklaşık bir saat önce vefat etmiş.Ölüm haberi insanların içinde hep aynı duyguyu yaşatıyo sanırım.Bi hüzün bi korku , evet insanlar her an her yerde ölebiliyor diye. İki gün önce insanların karşısında gülümseyen bir insan iki gün içinde bi anda bu dünyadan gidebiliyo.Ölüm ne zaman olursa olsun hep zamansız.10 yaşında da 100 yaşında da...Ama allahın emri Ve bu emir bi gün herkesi bulacak.O gün Allahın huzuruna boynumuz bükük gitmemek dileğiyle...

Salı, Ocak 15, 2013

..Örgü Boyunluk..

                                                       Artık tatil başladığına göre
            bol bol kendime vakit ayırmak isiyorum.Kitap okuyup tv izlicem yemek yapcam örgü örcem.
                       Ve öncelikle kendime boyunluk örerek başlıcam.Çok pratik bi el emeği ürünü.
                        İstediğin örgüyle ör.İster haroşe,ister bi ters bi düz,ister pirinç.
                                                     Yeterki kendin için kendin ör :)

                                                  Ben öncelikle düz krem bi tane örcem.
                                         Ama çok çeşitleri var beğendiklerim aşağıda :)
 








Cumartesi, Ocak 12, 2013

avm :)

               Günlerce sabah 8 de kalkmaya alışan bünye 11 e kadar uyuyunca çarpabiliyormuş
                                           onu anladım bugün :)
                                 Arkadaşlarımla buluşcaktım ben bugün , ama tabi yine unuttum.Son
                  anda hatırlatma üzerine hoppa kalktım hızlı hızlı kahvaltı , hazırlanma.. alel acele çıktım.
                                 Hiç bişey geç kalmama engel değildir ne kadar hızlı olursam
                                                oluyum geç kalıyorum :)
                 Ankamallde buluştuk.Benim çok akıllı arkadaşım 3.katta sevilin önünde beni beklediklerini söyledi.Çıktım o kadar katı alla alla bu katta sevilmi vardı diyerek arıyorum bi ileri bi geri.Sonra aradım 1.kattalarmış.Çıktılar yukarı..Canım hani sen üçüncü kattaydın dedim ımm şey fln derken geçti.Aradan biraz zaman geçince müthiş itirafını yaptı.Şey ben yukardan aşağı doğru saymışım katları :):) Dumur oldum :)
                          

                         Oturduk bişeyler yeyip enerji topladık sonra mağaza mağaza gezdik :)

                        Mudo da eskitme eşyalarla çooook dalga geçtik allahım sen bizi affet :p :)
(ama bazıları bildiğin ikinci el gibi ben ne yapabilirim :) )

                          Bir insan benimle buluşurda fotoğraf çekinmez mi ? Asla olamaz öyle bişey :)
 



                 
       



                    Girdiğimiz mutfak eşyaları mağazasında bunlar vardı çeşit çeşit :) (adını hatırlayamıyorum...)

İsteyen herkesin çok şeker pastalar kekler yapabileceği imkanları sağlıyor şu an ki mağazalar öyle pratikki herşey :)

Cuma, Ocak 11, 2013

birazcık stres atalım.

                      Son günlerde yazdığım yazılarda hep sıkıntı üzerine yazmışım.Ama ciddi olarak sıkıntıdaydım çok şükür sorunlu sınavlar geçti neşeli halime tekrar dönüş yaptım :)
                            Kızlarla hep balık üzerine konuşuyoduk.
        Şimdi balık olsa yesek fln..aileleriyle birlikte kalmadıkları
        için çok basit şeyleri bile özleyebiliyorlar.Lise hayatını 
        yatılı olarak geçirdiğim için bu özlemleri çok iyi biliyorum :)
                       Ne kadar basit şeyleri canımız çekerdi.
                            Ben en çok zeytini özlerdim.
             Bide tavuklu pilav :) ben geldiğimde evde klasık yemek 
                   hep tavuklu pilav yapardı annem :) 
                        Başka neyi özlerdim biliyomusunuz ?
        Giydiğim kazağı hemen makineye atmayı,akşam oturup dizi izlemeyi,sabahları okula evden kalkıp gitmeyi,her sabah yatak toplamak zorunda olmamayı,sık sık banyo yapmayı,bardak çorbama atacak tuz bulamayınca tuzu özlerdim :))

                                      Ne diyodum :)
            işte öye balık balık diye bol bol konuşunca kızlara dedim 
                             gelin bizde balık yapalım:) 

çok lezzetli yaptık ellerimize sağlık ! :) mervem gelemedi bi işi olduğu için ona biraz üzüldüm...Ama yinede çok güzel bi gündü sınavlardan sonra iyi geldi,kızlarımız karadenizli oldukları için anlıyolar bu işten:) 


    

             ( daha lezetlilerini sizin yemeniz dileğiyle :) )  
                 

Çarşamba, Ocak 09, 2013

son günlerde ben...ve siz şiir severmisiniz :)

         Öncelikle kendim adına sevindiğim birşeyi paylaşmak istiyorum.
    Kilo almak istiyordum bir buçuk kilo almısım bir haftada , son durum 56 :)58-59 olayım tamamdır :)
                  Efendim günlerim bolca not çıkarmakla geçiyor.Sonra onları okuyormuyum ? malesef hayır...İçimde inanılmaz derece bir ders çalışamama engeli var..oturuyum dizi izleyim yatıyım müzik dinleyim şişimi elime alıyım bol bol örgü örüyüm istiyorum...Ama hayat öyle demiyo tabiki..emek istiyor hayat hemde çok..vaktin olmadığında daraltıyo vaktin bol olduğundada fazlasından sıkılıyosun..neyse efendim sonuç itibariyle bu öğrencilik zor iş ama az kaldı bir buçuk yıl sonra özgürüm kesintisiz eğitim hayatım nihayet bir son bulacak.Belki bir delilik yapıp not çıkarmayı fln özlerim okulu özlerim şu an bilemiyorum insan geleceği kestiremiyo
:)




           Bitişik eğik yazı yazmak çok hoşuma gidiyor.Öğrencilerimle birlikte bende bol bol yazcam sanırım :)   (mesleğimi yaparsam tabi :)  )

            Ve siz şiir severmisiniz ? ben çok severim.Her çeşit şairden necip fazıl , nazım hikmet, özdemir asaf ...Bu gün size yılmaz erdoğanın bir şiirini okutmak istedim.Okumak isterseniz buyrun..

 


#

SEVEBİLME İHTİMALİ

Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam...
Ben seninle bir gün Veyselkarani'de haşlama yeme ihtimalini sevdim.
İlkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında
Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman
özlemeye başladım herkesi...
Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri özlemeye başladım sonra..
Bizim Kemalettin Tuğcu'larımız vardı...
Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı...
Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan kahverengi sıralarda,
solculuk oynamaya başladık..
Ben doktor oluyordum sen hemşire, geri kalanlar kontrgerilla...
Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu pütürlü duvarlara ve
Türk Dil Kurumu'na inat bir Türkçeyle...
Ağbilerimizden öğrendik, S harfinden orak çekiç figürleri türetmeyi..
Ankara'ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu.
Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu haber bültenleri.
Oysa Ankara'da hiç sevişmedim ben.
Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim..
Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik dikenleri saymazsak..
Ankara'ya usul usul kurşun yağıyordu..
Ve belli bir saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu haber bültenleri.
Oysa hiç kurşun yaram olmadı benim
Ve hiç bir mahkeme tutanağında geçmedi adım
Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm sadece
Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde, ama sen yoktun
Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum, suni teneffüs saatlerinde
Okul servisi seni hep zamansız, amansızca bir lojman griliğine götürüyordu
Ben, senin benimle Tunalı Hilmi Caddesi'ne gelebilme ihtimalini seviyordum.

Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum.

Yaz sıcağı toprağa çekiyor da tenimin çatlamaya hazır gevrekliğini
Sonra otobüs oluyordum, kırık yarık yolların çare bilmez sürgünü
Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum
Muş ovasının yalancı maviliğini
Otobüs oluyordum bir süre
Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum, yanağım otobüs camının garantisinde
Otobüs oluyordum
Bir ülkeden bir iç ülkeye
Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum.
Zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın listesinin
Korkuyordum
Sonra iniyordum otobüsten
Çarşıdan bizim eve giden, ömrümün en uzun,
ömrümün en kısa, ömrümün en çocuk,
ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum.
Çünkü sonunda annem oluyordum, babam kokuyordum sonunda..
Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam
Ben seninle bir gün Van'daki bir kahvaltı salonunda
Ben seninle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği
bir yol üstü lokantasında
Ben seninle, Ağrı dağına mistik ve demli bir çay kıvamında bakan
Doğubeyazıt'ın herhangi bir toprak damında
Ben seninle herhangi bir insan elinin
terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim

Ben senin, beni sevebilme ihtimalini sevdim!


      
                

Pazartesi, Ocak 07, 2013

Mükemmel Üçlü :)



                         Kahvem,bilgisayarım ve renkli kağıtlarım işte başımın belaları bunlar :) Kendileri yoğun ödevlerde ve sınavlarda bir araya gelip kendi aralarında pek bir eğlenip benim pestilimi çıkartırlar , yine o dönemdeler slaytımı hazırlayıp gelcem :)

Çarşamba, Aralık 04, 2013

Kürkçü Dükkanı

               yazsam mı , kapatsam mı, silsem mi derken kürkçü dükkanına geri döndüm.Yazılarımın devamı gelecek inşallah :)

Cuma, Nisan 19, 2013

aynadaki halime

               
Aynadaki Halime

Akmayan yaşlarla sıcacık yüzün;
yavrum, bugün seni pek üzgün gördüm.
Gözünde bir küçük noktadır hüzün,
Neşeni ne bugün, ne de dün gördüm.
Eğri dallar gibi halsiz, yorgunsun,
Birikmiş sulardan daha durgunsun,
Görünmez bıçakla içten vurgunsun,
Seni öz yurdunda bir sürgün gördüm.
Geçti bir cenaze peşinde ömrüm;
Bilemem, vardığın neresi, bugün?
Her gün yürüdüğün kadar yürüdün,
Arkasından kendi ölünün; gördüm.

 
Necip Fazıl Kısakürek
 
_yorgunummm_

Salı, Nisan 16, 2013

ŞiiR Köşesi

                     Bloğumda bir köşede küçük bir şiir köşesi olsun istiyorum. Beğenimden geçmiş
        şiirleri paylaşmayı düşünüyorum :) bismillah deyip başlangıcı yapalım...



Pazar, Nisan 14, 2013

& Bahar &

                    Hava ne kadar güzel son günlerde. Bahar çok güzel geldi :)

  günlerin uzamasıyla insan kendini akşamüstleri hep dışarı atmak istiyor.Dün akşam parktaydık manzara yemyeşil hava ılık huzur verici..


                            Annesinin deyimiyle lady ile birlikte poz verdik :)
         
                                                               *

                                                               *

                                                               *
                   İnsan her zaman güzel şeylerle karşılaşmasa da hayat yine de  güzel !!!  :)

Cumartesi, Mart 09, 2013

Staj -1-

             Dün ilk iş deneyimimi yapmış bulunuyorum (staj yani). Okul deneyimi
adı altında geçiyor...okuldaki hocamız ve grup arkadaşlarımla birlikte gideceğimiz ilköğretim okulunda buluştuk. Nerdeyse geç kalıyordum. Geç kalmak huy oldu bende maalesef. Neyse :)
Gideceğimiz sınıflar belirlendi.3 sınıflarda derse gireceğiz. O sınıfın öğretmeniyle birlikte sınıfa gittik.Öğrencilerin hepsinin gözleri üstümüzde :) hoca anlattı çocuklara , artık bu öğretmenlerinizde bize yardımcı olacak diye...Birisi kalkıyor 'öğretmenim istifamı ettiniz' diğeri kalkıyor 'öğretmenim artık gelmicekmisiniz ' :) Gelip sarılıyorlar hocaya çok sıcak kanlı öğrenciler yani :)
            Sıralara oturacağız bağırıyolar benim yanıma otur benim yanıma otur :) kızların yanına oturdum.Çantalarından bebek çıkardılar kucağıma veriyorlar ,yaptıkları resimleri gösteriyorlar :)
Çoooook tatlılar hepsi ayrı bir komik:) ama aynı zamanda çok da gürültülü. Allahım ben ömrüm boyunca bu gürültüye nasıl katlanacağım dedim. Genelde hep söylüyorlar ilk yıllar çok başınız ağrır ama sonra o sesleri duymuyosunuz bile diye. Gerçekten de öyle gözlemlerime göre...


           Henüz uygulama olmadığı için biz sadece izleyiciyiz şimdilik. Ama çocuklar problem çözerken anlamadıklarında kendimi tahtaya atmamak için zor tuttum :)

        Giydiklerimize gelince.Daha önce de demiştim başımızı açmıyoruz diye. Açmadık :)
ne giysem diye çok düşündüm.


İlk gün olduğu için etek fln giymek istemedim.Hayatım da ilk defa kumaş pantolon giydim.
ayağımdaki ayakkabıları güya ayağım ağrımasın diye çok az topuklu aldım ama bu defada önleri çok fena vurdu.Ben zaten ne zaman babet alsamda aynı şey başıma gelir. İş kadını olmak zor canımm :):):) şaka bir yana gerçekten zor..

Çarşamba, Mart 06, 2013

günlerden bugün

            Merhabalar...
kısa bir son durum notları düşüp gidicem.Tatilim sona erdi bu hafta okul başladı yani.
Ders programımdan çok memnunum.Erken saatlerde pek dersim yok.3 gün okul 1 gün staj 3 gün tatil :)..staj günümüz cuma ve ben çok heyecanlıyım aynı zamandada meraklı.Staja gideceğimiz okul eve çok yakın olmasa da okula yakın.Ve Ankaranın en iyi okullarından biriymiş.En sevindiğim nokta başımızı açma derdi yok bu yıl. İnşallah kamuda da bir an önce özgürlük gelir .Neden yasak olduğunu hala anlayamıyorum.Burası müslüman bir ülke, herhalde yabancı ülkelerde bu durumu duyanlar baya bir gülüyodur... İnsanları birşeyleri zorlamaya tek tip insan modeli bulundurmaya bayılıyor sanırım ülkemiz.
    Kamuda başörtüsüne karşı olan arkadaşlarım hani söyle bir düşünceniz var ya. 'Başörtüsü devlet kurumlarında hastanelerde okullarda görüntü kirliği '.acaba hiç şu yönden düşündünüzmü.İşyerine gelip de başını açan insanlar içeriye bir anda Madonna havasında mı giriyor ? o gözünüze batan başörtüsünü çıkartınca birden o saçlar pırıl pırıl fönlü fln mı oluyo ?...tam aksi insanlar altı medine üstü paris bi durumda kalıyorlar. yani kısa ve öz şunu söyleyim nasıl ki açık bir bayanın süsü özeni saçlarındaysa kapalı bi bayanında başörtüsünde.Ve gayette güzel duruyoruz bence başörtüsü başımızdayken :) neyse söyleyeceğim çok şey var daha ama bu kadar yeterli..
       Hava durumunuda veriyim son olarak :) Ankara da bir bahar bir kış.Güneş gözlerinizi kamaştırıken arkanızdan vuran rüzgar içinizi ürpertiyor. Yine de baharlık giyime geçtik biz :)





        Kendinize çooooook güzel bakın efendim..görüşmek üzere (:

Cumartesi, Şubat 16, 2013

Keçe Alışverişi

                                             Seviyorum her türlü hobi işleriyle uğraşmayı
                                         
                                                  Sıradaki kurbanım keçeler :) :)
                       
                             Ankarada öyle boncukdur,süstür,keçedir alınabilecek en iyi yer suluhandır.
                             Eskiden bol bol boncuk almaya giderdim.Bu defa keçe almaya gittim.
                             Girer girmez önünde keçeler gördüğüm dükkana giriş yaptım.
                             İçerde pek renk yoktu.Sorunca aşağıda olduğunu söylediler.Gerçektende aşağıda
                             renk renk vardı.İşimi görcek kadar malzeme aldım.Fiyatlarda uygundu sanırım,
                             pek anlamıyorum ama bana öyle geldi.İnce keçelerin metresi 5 tl diydi ben
                             beğendiğim renklerden yarımşar metre aldım.


                                         


                              İnternette beğendiğim modelleri kaydetmiştim.Kendimce kağıda çizip kalıp
                     çıkaordım.Onların yardımıylada keçelerimi kestim.Çok da zor değilmiş sanki :P


  

                                 oturup bunları yaptım bile,devamın da neler gelecek bende merak ediyorum :)

Çarşamba, Şubat 13, 2013

boyunluk bitti ! :)

                           İnsan yaptığı işi çabuk bitirmek istiyor,hemen bitse bitse diye :)

                           Vaktim pek olmadığı için örememiştim ama şükür bitti :)
               
                                     ve bugün çıkarken sizin için fotoğradım.





  
                Bir arkadaşım şalla nasıl duracağını sormuştu.Denedim onayladım kesinlikle
                güzel duruyor :)
 
 


 
 
Sevgiyle kalın :)

Cumartesi, Şubat 09, 2013

İlk Mim Siftahım :)

                              Sürekli mimlenenleri okurken aklımdan geçirmiştim benim cevaplarım ne olur
               diye.Sevgili şeyda dediğimi duyup mimlemiş beni herhalde :)
             
              İlk önce benimle ilgili 11 gerçek :
    
                1)Her böcek türünden fena halde tırsıyorum.Görürsem eğer o ölmeden eve girmem.
                2)Asla bal,lokum,pekmez gibi çok tatlı şeyleri yiyemem.
                3)Bir renge takınca hep onu giyerim.
                4)Beni ilk tanıyanlar hep çok havalı sanırmış.Aslında saf bişeyim :)
                5)Asla yapmam dediğim şeylerin hepsini gün gelip yapmışımdır.
                6)Sinirlenince oturur ağlarım.Konuşamam bebek gibi ağzım büzülür durur :)
                7)En sevdiğim huyum uyumlu olmamdır.
                8)En sevmediğim huyum kararsızlığım.
                9)Kendini öven insandan nefret ederim.Eğer o kendini övüyorsa asla ben onu bi daha övmem.
                10)Küçükken hep ilerde çok zengin ve ünlü olacağımı sanırdım.Hep bir duvarı ful camdan oluşan bir villa hayal ettim.
                11)Çok unutkanım.Sürekli bişeylerimi kaybederim.Dolmuşta unuturum.



              Ve Şeydanın sorularına cevaplarım :

 1 ) Evlilik deyince aklına gelen 3 kelime?
  
        gelinlik,mutfak,alyans

 2) Evlenmek için bir nedeniniz var mı?
 
            Var :) :)
 3) Sevgilinize evlenme teklifi eder misiniz?
 
      Hayırrrrrr. Herkesin bi görevi var :)
 
 4) Eğer sevgilinize evlenme teklifi edecek olsaydınız nasıl bir şey düşünürdünüz?
             
        Kesinlikle çok orijinal bir şey düşünürdüm.
 
5) En saçma evlilik bahanesi uydur bakiiim.
 
      Kendime ait bi ev istiyorum o yüzden hadi evlenelim :)
 
6) Ailenize evlenmek istediğinizi nasıl söylersiniz?
       
         Söyler kaçarım :)
7)Kaynanalar hakkındaki düşünceleriniz neler ?
 
      Kaynanayı karşına almamak gerekli diye düşünüyorum.Mümkün olduğunca huyuna gidilmeli.
 
 8) Bence hayat müşterek gerçektende. Ben mesela kuru fasülye yapıyorsam kocam da pilavını yapmalı. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
          
                Yok ben öyle düşünmüyorum:Mutfakta bir şey yaparken yanımda biri olmasını sevmem zaten.Ben hastayken fln olabilir :)
 
   9) Karı-koca konusunda niye erkeğe koca ismini vermişler hiç düşündünüz mü? Neden vermişlerdir sizce?
 
               Şimdi bunu tamamen uyduruyorum :) Bence karı mesela kar-ı anlamında yani evlılıkten kar anlamında.Koca da genelde daha heybetli olduklarından kocaman adam anlamında :)
 
  10) En güzel düğün şarkıları neler sence ?
 
              Yabancı olmasın herşey olsun.Leman Sam şarkıları iyi gider.
 
  11)  Düğünlerdeki “hadi kalk kız sende oyna,bak valla bende senin düğününde oynamam”cılarla karşılaştın mı hiç? Onlar hakkında düşüncelerin neler?
 
              Yarama bastı bu soru :) bu konu hakkında düşüncem çok.Şimdi bu teyzeler bi oynayan kızlara bakar bi etrafta oturan kızlara.Sonra gözü sana takılır.Bi gülümser.Sonra kızım sen niye oynamıyosun der.Ben mesela sevmiyorum ben derim.Sonra gelir dürter kalk kalk olurmu der.Sonra itiraf ederim teyzeee ben valla oynamasını bilmiyorum derim.Kalk öğrenirsin der.Tabıkıde çıkıp kendımı rezil etmem :) Bende senınkın de oynamam diyenlere gelince yasak koysam bile çıkıp oynayacaklarını bildiğim için sıkıntı yok :)
 
 
                      Tekrar teşekkür ediyorum sorular için :)
 
 
 

 

Pazar, Ocak 27, 2013

Yemekler Benden

                                                                             Eğerki
                             canın isteyerek yapıyorsan yemek   yapmak da insanı acayip mutlu eder !! :) :)


                                                             

El Yazısı

                                                         Ara ara film izlemek güzel oluyor.
                                    Yabancı film yerine yerli film sevenlerdenim genelde :)





                                                              Bu filmi izlemekteki birinci sebebim Sarp Akkayadır.
                                                Söylemeden geçemicem :) Yine aynı anlamlı bakışları vardı..

                                            Rolleri hep aynı sanki,kendi içinde bişeylerden oynadığını zannediyorum.
                      Filmden fazla bahsetmeyim espirisi kaçmasın :) ama kafa dağıtmak için izlenebilecek
                       hoş bir film.Türk sineması tadında hafiften.Ve farklı hikayelerin ortak noktası.




Cumartesi, Ocak 26, 2013

Örgü Başlasın :)

                            
                                          Örgü örmek kesinlikle insanı rahatlatıyor.
                        İlmeklerlerle artışıyla birlikte insan bi huzur içine giriyo.


                                          bana fazlasıyla zevk veriyor örgü....

                          Boyunluk örmek istediğimi söylemiştim.Ve başladım (.



                                Krem rengi ip aldım.Elimdeki iplerle arasına renk katma fikrim vardı ama
                                                              sade örmeye karar verdim.
                                                                




   


                                      60 ilmekle 4 buçuk numara şiş kullanarak başladım.


                       Pirinç örgüyle örüyorum.Kabarık duruşu hoşuma gitti :)

                                             Bitmiş halinide paylaşcam inşallah :)

Salı, Ocak 22, 2013

Bir Tatlı Kurabiye

                                           İnternette zaman geçirmek hobim oldu.
                                                       Blogları gezmek de :)


                          Yemek bloglarını çok beğeniyorum.En çokda Umut Sepetini.
      Fotoğraflamaları çok ilgimi çekiyo.Yemeklerin lezzeti fotoğraflarda kendini gösteriyor :)
                                                  



                                                  Kurabiyelerle aram pek iyi değil.
                                 Hem çok sevmiyorum hemde çok iyi yapamıyorum.
                                            Ama yinede yapmaktan geri kalmıyorum :)
              

              Tahinli kurabiyeyi bir arkadaşımda yemiştim çok hoşuma gitmişti.Hadi bakalım bugün yapıyım dedim.İnternetteki tariflere çok güvenemiyorum.O yüzden Umut Sepetine baktım ve şansıma tarifi vardı.Gayet basit bi kurabiye.Ama sanırım ben ununu birazcık az koydum hafif dağılıyor ama zaten bu kurabiyenin normal kıvamı böyle biraz :)


                                  Denemenizi tavsiye ederim.Kurabiye yemediğim halde sevdim ben :)

                                                
                                                                >>>Sevgilerle<<<

                                
                  

Perşembe, Ocak 17, 2013

Mehmet Ali Birand..

     

           Allah rahmet eylesin..Kendisi yaklaşık bir saat önce vefat etmiş.Ölüm haberi insanların içinde hep aynı duyguyu yaşatıyo sanırım.Bi hüzün bi korku , evet insanlar her an her yerde ölebiliyor diye. İki gün önce insanların karşısında gülümseyen bir insan iki gün içinde bi anda bu dünyadan gidebiliyo.Ölüm ne zaman olursa olsun hep zamansız.10 yaşında da 100 yaşında da...Ama allahın emri Ve bu emir bi gün herkesi bulacak.O gün Allahın huzuruna boynumuz bükük gitmemek dileğiyle...

Salı, Ocak 15, 2013

..Örgü Boyunluk..

                                                       Artık tatil başladığına göre
            bol bol kendime vakit ayırmak isiyorum.Kitap okuyup tv izlicem yemek yapcam örgü örcem.
                       Ve öncelikle kendime boyunluk örerek başlıcam.Çok pratik bi el emeği ürünü.
                        İstediğin örgüyle ör.İster haroşe,ister bi ters bi düz,ister pirinç.
                                                     Yeterki kendin için kendin ör :)

                                                  Ben öncelikle düz krem bi tane örcem.
                                         Ama çok çeşitleri var beğendiklerim aşağıda :)
 








Cumartesi, Ocak 12, 2013

avm :)

               Günlerce sabah 8 de kalkmaya alışan bünye 11 e kadar uyuyunca çarpabiliyormuş
                                           onu anladım bugün :)
                                 Arkadaşlarımla buluşcaktım ben bugün , ama tabi yine unuttum.Son
                  anda hatırlatma üzerine hoppa kalktım hızlı hızlı kahvaltı , hazırlanma.. alel acele çıktım.
                                 Hiç bişey geç kalmama engel değildir ne kadar hızlı olursam
                                                oluyum geç kalıyorum :)
                 Ankamallde buluştuk.Benim çok akıllı arkadaşım 3.katta sevilin önünde beni beklediklerini söyledi.Çıktım o kadar katı alla alla bu katta sevilmi vardı diyerek arıyorum bi ileri bi geri.Sonra aradım 1.kattalarmış.Çıktılar yukarı..Canım hani sen üçüncü kattaydın dedim ımm şey fln derken geçti.Aradan biraz zaman geçince müthiş itirafını yaptı.Şey ben yukardan aşağı doğru saymışım katları :):) Dumur oldum :)
                          

                         Oturduk bişeyler yeyip enerji topladık sonra mağaza mağaza gezdik :)

                        Mudo da eskitme eşyalarla çooook dalga geçtik allahım sen bizi affet :p :)
(ama bazıları bildiğin ikinci el gibi ben ne yapabilirim :) )

                          Bir insan benimle buluşurda fotoğraf çekinmez mi ? Asla olamaz öyle bişey :)
 



                 
       



                    Girdiğimiz mutfak eşyaları mağazasında bunlar vardı çeşit çeşit :) (adını hatırlayamıyorum...)

İsteyen herkesin çok şeker pastalar kekler yapabileceği imkanları sağlıyor şu an ki mağazalar öyle pratikki herşey :)

Cuma, Ocak 11, 2013

birazcık stres atalım.

                      Son günlerde yazdığım yazılarda hep sıkıntı üzerine yazmışım.Ama ciddi olarak sıkıntıdaydım çok şükür sorunlu sınavlar geçti neşeli halime tekrar dönüş yaptım :)
                            Kızlarla hep balık üzerine konuşuyoduk.
        Şimdi balık olsa yesek fln..aileleriyle birlikte kalmadıkları
        için çok basit şeyleri bile özleyebiliyorlar.Lise hayatını 
        yatılı olarak geçirdiğim için bu özlemleri çok iyi biliyorum :)
                       Ne kadar basit şeyleri canımız çekerdi.
                            Ben en çok zeytini özlerdim.
             Bide tavuklu pilav :) ben geldiğimde evde klasık yemek 
                   hep tavuklu pilav yapardı annem :) 
                        Başka neyi özlerdim biliyomusunuz ?
        Giydiğim kazağı hemen makineye atmayı,akşam oturup dizi izlemeyi,sabahları okula evden kalkıp gitmeyi,her sabah yatak toplamak zorunda olmamayı,sık sık banyo yapmayı,bardak çorbama atacak tuz bulamayınca tuzu özlerdim :))

                                      Ne diyodum :)
            işte öye balık balık diye bol bol konuşunca kızlara dedim 
                             gelin bizde balık yapalım:) 

çok lezzetli yaptık ellerimize sağlık ! :) mervem gelemedi bi işi olduğu için ona biraz üzüldüm...Ama yinede çok güzel bi gündü sınavlardan sonra iyi geldi,kızlarımız karadenizli oldukları için anlıyolar bu işten:) 


    

             ( daha lezetlilerini sizin yemeniz dileğiyle :) )  
                 

Çarşamba, Ocak 09, 2013

son günlerde ben...ve siz şiir severmisiniz :)

         Öncelikle kendim adına sevindiğim birşeyi paylaşmak istiyorum.
    Kilo almak istiyordum bir buçuk kilo almısım bir haftada , son durum 56 :)58-59 olayım tamamdır :)
                  Efendim günlerim bolca not çıkarmakla geçiyor.Sonra onları okuyormuyum ? malesef hayır...İçimde inanılmaz derece bir ders çalışamama engeli var..oturuyum dizi izleyim yatıyım müzik dinleyim şişimi elime alıyım bol bol örgü örüyüm istiyorum...Ama hayat öyle demiyo tabiki..emek istiyor hayat hemde çok..vaktin olmadığında daraltıyo vaktin bol olduğundada fazlasından sıkılıyosun..neyse efendim sonuç itibariyle bu öğrencilik zor iş ama az kaldı bir buçuk yıl sonra özgürüm kesintisiz eğitim hayatım nihayet bir son bulacak.Belki bir delilik yapıp not çıkarmayı fln özlerim okulu özlerim şu an bilemiyorum insan geleceği kestiremiyo
:)




           Bitişik eğik yazı yazmak çok hoşuma gidiyor.Öğrencilerimle birlikte bende bol bol yazcam sanırım :)   (mesleğimi yaparsam tabi :)  )

            Ve siz şiir severmisiniz ? ben çok severim.Her çeşit şairden necip fazıl , nazım hikmet, özdemir asaf ...Bu gün size yılmaz erdoğanın bir şiirini okutmak istedim.Okumak isterseniz buyrun..

 


#

SEVEBİLME İHTİMALİ

Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam...
Ben seninle bir gün Veyselkarani'de haşlama yeme ihtimalini sevdim.
İlkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında
Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman
özlemeye başladım herkesi...
Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri özlemeye başladım sonra..
Bizim Kemalettin Tuğcu'larımız vardı...
Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı...
Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan kahverengi sıralarda,
solculuk oynamaya başladık..
Ben doktor oluyordum sen hemşire, geri kalanlar kontrgerilla...
Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu pütürlü duvarlara ve
Türk Dil Kurumu'na inat bir Türkçeyle...
Ağbilerimizden öğrendik, S harfinden orak çekiç figürleri türetmeyi..
Ankara'ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu.
Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu haber bültenleri.
Oysa Ankara'da hiç sevişmedim ben.
Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim..
Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik dikenleri saymazsak..
Ankara'ya usul usul kurşun yağıyordu..
Ve belli bir saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu haber bültenleri.
Oysa hiç kurşun yaram olmadı benim
Ve hiç bir mahkeme tutanağında geçmedi adım
Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm sadece
Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde, ama sen yoktun
Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum, suni teneffüs saatlerinde
Okul servisi seni hep zamansız, amansızca bir lojman griliğine götürüyordu
Ben, senin benimle Tunalı Hilmi Caddesi'ne gelebilme ihtimalini seviyordum.

Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum.

Yaz sıcağı toprağa çekiyor da tenimin çatlamaya hazır gevrekliğini
Sonra otobüs oluyordum, kırık yarık yolların çare bilmez sürgünü
Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum
Muş ovasının yalancı maviliğini
Otobüs oluyordum bir süre
Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum, yanağım otobüs camının garantisinde
Otobüs oluyordum
Bir ülkeden bir iç ülkeye
Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum.
Zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın listesinin
Korkuyordum
Sonra iniyordum otobüsten
Çarşıdan bizim eve giden, ömrümün en uzun,
ömrümün en kısa, ömrümün en çocuk,
ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum.
Çünkü sonunda annem oluyordum, babam kokuyordum sonunda..
Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam
Ben seninle bir gün Van'daki bir kahvaltı salonunda
Ben seninle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği
bir yol üstü lokantasında
Ben seninle, Ağrı dağına mistik ve demli bir çay kıvamında bakan
Doğubeyazıt'ın herhangi bir toprak damında
Ben seninle herhangi bir insan elinin
terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim

Ben senin, beni sevebilme ihtimalini sevdim!


      
                

Pazartesi, Ocak 07, 2013

Mükemmel Üçlü :)



                         Kahvem,bilgisayarım ve renkli kağıtlarım işte başımın belaları bunlar :) Kendileri yoğun ödevlerde ve sınavlarda bir araya gelip kendi aralarında pek bir eğlenip benim pestilimi çıkartırlar , yine o dönemdeler slaytımı hazırlayıp gelcem :)