Dünyama hoşgeldin...

Pazar, Ocak 27, 2013

Yemekler Benden

                                                                             Eğerki
                             canın isteyerek yapıyorsan yemek   yapmak da insanı acayip mutlu eder !! :) :)


                                                             

El Yazısı

                                                         Ara ara film izlemek güzel oluyor.
                                    Yabancı film yerine yerli film sevenlerdenim genelde :)





                                                              Bu filmi izlemekteki birinci sebebim Sarp Akkayadır.
                                                Söylemeden geçemicem :) Yine aynı anlamlı bakışları vardı..

                                            Rolleri hep aynı sanki,kendi içinde bişeylerden oynadığını zannediyorum.
                      Filmden fazla bahsetmeyim espirisi kaçmasın :) ama kafa dağıtmak için izlenebilecek
                       hoş bir film.Türk sineması tadında hafiften.Ve farklı hikayelerin ortak noktası.




Cumartesi, Ocak 26, 2013

Örgü Başlasın :)

                            
                                          Örgü örmek kesinlikle insanı rahatlatıyor.
                        İlmeklerlerle artışıyla birlikte insan bi huzur içine giriyo.


                                          bana fazlasıyla zevk veriyor örgü....

                          Boyunluk örmek istediğimi söylemiştim.Ve başladım (.



                                Krem rengi ip aldım.Elimdeki iplerle arasına renk katma fikrim vardı ama
                                                              sade örmeye karar verdim.
                                                                




   


                                      60 ilmekle 4 buçuk numara şiş kullanarak başladım.


                       Pirinç örgüyle örüyorum.Kabarık duruşu hoşuma gitti :)

                                             Bitmiş halinide paylaşcam inşallah :)

Salı, Ocak 22, 2013

Bir Tatlı Kurabiye

                                           İnternette zaman geçirmek hobim oldu.
                                                       Blogları gezmek de :)


                          Yemek bloglarını çok beğeniyorum.En çokda Umut Sepetini.
      Fotoğraflamaları çok ilgimi çekiyo.Yemeklerin lezzeti fotoğraflarda kendini gösteriyor :)
                                                  



                                                  Kurabiyelerle aram pek iyi değil.
                                 Hem çok sevmiyorum hemde çok iyi yapamıyorum.
                                            Ama yinede yapmaktan geri kalmıyorum :)
              

              Tahinli kurabiyeyi bir arkadaşımda yemiştim çok hoşuma gitmişti.Hadi bakalım bugün yapıyım dedim.İnternetteki tariflere çok güvenemiyorum.O yüzden Umut Sepetine baktım ve şansıma tarifi vardı.Gayet basit bi kurabiye.Ama sanırım ben ununu birazcık az koydum hafif dağılıyor ama zaten bu kurabiyenin normal kıvamı böyle biraz :)


                                  Denemenizi tavsiye ederim.Kurabiye yemediğim halde sevdim ben :)

                                                
                                                                >>>Sevgilerle<<<

                                
                  

Perşembe, Ocak 17, 2013

Mehmet Ali Birand..

     

           Allah rahmet eylesin..Kendisi yaklaşık bir saat önce vefat etmiş.Ölüm haberi insanların içinde hep aynı duyguyu yaşatıyo sanırım.Bi hüzün bi korku , evet insanlar her an her yerde ölebiliyor diye. İki gün önce insanların karşısında gülümseyen bir insan iki gün içinde bi anda bu dünyadan gidebiliyo.Ölüm ne zaman olursa olsun hep zamansız.10 yaşında da 100 yaşında da...Ama allahın emri Ve bu emir bi gün herkesi bulacak.O gün Allahın huzuruna boynumuz bükük gitmemek dileğiyle...

Salı, Ocak 15, 2013

..Örgü Boyunluk..

                                                       Artık tatil başladığına göre
            bol bol kendime vakit ayırmak isiyorum.Kitap okuyup tv izlicem yemek yapcam örgü örcem.
                       Ve öncelikle kendime boyunluk örerek başlıcam.Çok pratik bi el emeği ürünü.
                        İstediğin örgüyle ör.İster haroşe,ister bi ters bi düz,ister pirinç.
                                                     Yeterki kendin için kendin ör :)

                                                  Ben öncelikle düz krem bi tane örcem.
                                         Ama çok çeşitleri var beğendiklerim aşağıda :)
 








Cumartesi, Ocak 12, 2013

avm :)

               Günlerce sabah 8 de kalkmaya alışan bünye 11 e kadar uyuyunca çarpabiliyormuş
                                           onu anladım bugün :)
                                 Arkadaşlarımla buluşcaktım ben bugün , ama tabi yine unuttum.Son
                  anda hatırlatma üzerine hoppa kalktım hızlı hızlı kahvaltı , hazırlanma.. alel acele çıktım.
                                 Hiç bişey geç kalmama engel değildir ne kadar hızlı olursam
                                                oluyum geç kalıyorum :)
                 Ankamallde buluştuk.Benim çok akıllı arkadaşım 3.katta sevilin önünde beni beklediklerini söyledi.Çıktım o kadar katı alla alla bu katta sevilmi vardı diyerek arıyorum bi ileri bi geri.Sonra aradım 1.kattalarmış.Çıktılar yukarı..Canım hani sen üçüncü kattaydın dedim ımm şey fln derken geçti.Aradan biraz zaman geçince müthiş itirafını yaptı.Şey ben yukardan aşağı doğru saymışım katları :):) Dumur oldum :)
                          

                         Oturduk bişeyler yeyip enerji topladık sonra mağaza mağaza gezdik :)

                        Mudo da eskitme eşyalarla çooook dalga geçtik allahım sen bizi affet :p :)
(ama bazıları bildiğin ikinci el gibi ben ne yapabilirim :) )

                          Bir insan benimle buluşurda fotoğraf çekinmez mi ? Asla olamaz öyle bişey :)
 



                 
       



                    Girdiğimiz mutfak eşyaları mağazasında bunlar vardı çeşit çeşit :) (adını hatırlayamıyorum...)

İsteyen herkesin çok şeker pastalar kekler yapabileceği imkanları sağlıyor şu an ki mağazalar öyle pratikki herşey :)

Cuma, Ocak 11, 2013

birazcık stres atalım.

                      Son günlerde yazdığım yazılarda hep sıkıntı üzerine yazmışım.Ama ciddi olarak sıkıntıdaydım çok şükür sorunlu sınavlar geçti neşeli halime tekrar dönüş yaptım :)
                            Kızlarla hep balık üzerine konuşuyoduk.
        Şimdi balık olsa yesek fln..aileleriyle birlikte kalmadıkları
        için çok basit şeyleri bile özleyebiliyorlar.Lise hayatını 
        yatılı olarak geçirdiğim için bu özlemleri çok iyi biliyorum :)
                       Ne kadar basit şeyleri canımız çekerdi.
                            Ben en çok zeytini özlerdim.
             Bide tavuklu pilav :) ben geldiğimde evde klasık yemek 
                   hep tavuklu pilav yapardı annem :) 
                        Başka neyi özlerdim biliyomusunuz ?
        Giydiğim kazağı hemen makineye atmayı,akşam oturup dizi izlemeyi,sabahları okula evden kalkıp gitmeyi,her sabah yatak toplamak zorunda olmamayı,sık sık banyo yapmayı,bardak çorbama atacak tuz bulamayınca tuzu özlerdim :))

                                      Ne diyodum :)
            işte öye balık balık diye bol bol konuşunca kızlara dedim 
                             gelin bizde balık yapalım:) 

çok lezzetli yaptık ellerimize sağlık ! :) mervem gelemedi bi işi olduğu için ona biraz üzüldüm...Ama yinede çok güzel bi gündü sınavlardan sonra iyi geldi,kızlarımız karadenizli oldukları için anlıyolar bu işten:) 


    

             ( daha lezetlilerini sizin yemeniz dileğiyle :) )  
                 

Çarşamba, Ocak 09, 2013

son günlerde ben...ve siz şiir severmisiniz :)

         Öncelikle kendim adına sevindiğim birşeyi paylaşmak istiyorum.
    Kilo almak istiyordum bir buçuk kilo almısım bir haftada , son durum 56 :)58-59 olayım tamamdır :)
                  Efendim günlerim bolca not çıkarmakla geçiyor.Sonra onları okuyormuyum ? malesef hayır...İçimde inanılmaz derece bir ders çalışamama engeli var..oturuyum dizi izleyim yatıyım müzik dinleyim şişimi elime alıyım bol bol örgü örüyüm istiyorum...Ama hayat öyle demiyo tabiki..emek istiyor hayat hemde çok..vaktin olmadığında daraltıyo vaktin bol olduğundada fazlasından sıkılıyosun..neyse efendim sonuç itibariyle bu öğrencilik zor iş ama az kaldı bir buçuk yıl sonra özgürüm kesintisiz eğitim hayatım nihayet bir son bulacak.Belki bir delilik yapıp not çıkarmayı fln özlerim okulu özlerim şu an bilemiyorum insan geleceği kestiremiyo
:)




           Bitişik eğik yazı yazmak çok hoşuma gidiyor.Öğrencilerimle birlikte bende bol bol yazcam sanırım :)   (mesleğimi yaparsam tabi :)  )

            Ve siz şiir severmisiniz ? ben çok severim.Her çeşit şairden necip fazıl , nazım hikmet, özdemir asaf ...Bu gün size yılmaz erdoğanın bir şiirini okutmak istedim.Okumak isterseniz buyrun..

 


#

SEVEBİLME İHTİMALİ

Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam...
Ben seninle bir gün Veyselkarani'de haşlama yeme ihtimalini sevdim.
İlkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında
Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman
özlemeye başladım herkesi...
Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri özlemeye başladım sonra..
Bizim Kemalettin Tuğcu'larımız vardı...
Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı...
Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan kahverengi sıralarda,
solculuk oynamaya başladık..
Ben doktor oluyordum sen hemşire, geri kalanlar kontrgerilla...
Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu pütürlü duvarlara ve
Türk Dil Kurumu'na inat bir Türkçeyle...
Ağbilerimizden öğrendik, S harfinden orak çekiç figürleri türetmeyi..
Ankara'ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu.
Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu haber bültenleri.
Oysa Ankara'da hiç sevişmedim ben.
Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim..
Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik dikenleri saymazsak..
Ankara'ya usul usul kurşun yağıyordu..
Ve belli bir saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu haber bültenleri.
Oysa hiç kurşun yaram olmadı benim
Ve hiç bir mahkeme tutanağında geçmedi adım
Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm sadece
Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde, ama sen yoktun
Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum, suni teneffüs saatlerinde
Okul servisi seni hep zamansız, amansızca bir lojman griliğine götürüyordu
Ben, senin benimle Tunalı Hilmi Caddesi'ne gelebilme ihtimalini seviyordum.

Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum.

Yaz sıcağı toprağa çekiyor da tenimin çatlamaya hazır gevrekliğini
Sonra otobüs oluyordum, kırık yarık yolların çare bilmez sürgünü
Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum
Muş ovasının yalancı maviliğini
Otobüs oluyordum bir süre
Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum, yanağım otobüs camının garantisinde
Otobüs oluyordum
Bir ülkeden bir iç ülkeye
Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum.
Zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın listesinin
Korkuyordum
Sonra iniyordum otobüsten
Çarşıdan bizim eve giden, ömrümün en uzun,
ömrümün en kısa, ömrümün en çocuk,
ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum.
Çünkü sonunda annem oluyordum, babam kokuyordum sonunda..
Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam
Ben seninle bir gün Van'daki bir kahvaltı salonunda
Ben seninle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği
bir yol üstü lokantasında
Ben seninle, Ağrı dağına mistik ve demli bir çay kıvamında bakan
Doğubeyazıt'ın herhangi bir toprak damında
Ben seninle herhangi bir insan elinin
terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim

Ben senin, beni sevebilme ihtimalini sevdim!


      
                

Pazartesi, Ocak 07, 2013

Mükemmel Üçlü :)



                         Kahvem,bilgisayarım ve renkli kağıtlarım işte başımın belaları bunlar :) Kendileri yoğun ödevlerde ve sınavlarda bir araya gelip kendi aralarında pek bir eğlenip benim pestilimi çıkartırlar , yine o dönemdeler slaytımı hazırlayıp gelcem :)

Pazar, Ocak 27, 2013

Yemekler Benden

                                                                             Eğerki
                             canın isteyerek yapıyorsan yemek   yapmak da insanı acayip mutlu eder !! :) :)


                                                             

El Yazısı

                                                         Ara ara film izlemek güzel oluyor.
                                    Yabancı film yerine yerli film sevenlerdenim genelde :)





                                                              Bu filmi izlemekteki birinci sebebim Sarp Akkayadır.
                                                Söylemeden geçemicem :) Yine aynı anlamlı bakışları vardı..

                                            Rolleri hep aynı sanki,kendi içinde bişeylerden oynadığını zannediyorum.
                      Filmden fazla bahsetmeyim espirisi kaçmasın :) ama kafa dağıtmak için izlenebilecek
                       hoş bir film.Türk sineması tadında hafiften.Ve farklı hikayelerin ortak noktası.




Cumartesi, Ocak 26, 2013

Örgü Başlasın :)

                            
                                          Örgü örmek kesinlikle insanı rahatlatıyor.
                        İlmeklerlerle artışıyla birlikte insan bi huzur içine giriyo.


                                          bana fazlasıyla zevk veriyor örgü....

                          Boyunluk örmek istediğimi söylemiştim.Ve başladım (.



                                Krem rengi ip aldım.Elimdeki iplerle arasına renk katma fikrim vardı ama
                                                              sade örmeye karar verdim.
                                                                




   


                                      60 ilmekle 4 buçuk numara şiş kullanarak başladım.


                       Pirinç örgüyle örüyorum.Kabarık duruşu hoşuma gitti :)

                                             Bitmiş halinide paylaşcam inşallah :)

Salı, Ocak 22, 2013

Bir Tatlı Kurabiye

                                           İnternette zaman geçirmek hobim oldu.
                                                       Blogları gezmek de :)


                          Yemek bloglarını çok beğeniyorum.En çokda Umut Sepetini.
      Fotoğraflamaları çok ilgimi çekiyo.Yemeklerin lezzeti fotoğraflarda kendini gösteriyor :)
                                                  



                                                  Kurabiyelerle aram pek iyi değil.
                                 Hem çok sevmiyorum hemde çok iyi yapamıyorum.
                                            Ama yinede yapmaktan geri kalmıyorum :)
              

              Tahinli kurabiyeyi bir arkadaşımda yemiştim çok hoşuma gitmişti.Hadi bakalım bugün yapıyım dedim.İnternetteki tariflere çok güvenemiyorum.O yüzden Umut Sepetine baktım ve şansıma tarifi vardı.Gayet basit bi kurabiye.Ama sanırım ben ununu birazcık az koydum hafif dağılıyor ama zaten bu kurabiyenin normal kıvamı böyle biraz :)


                                  Denemenizi tavsiye ederim.Kurabiye yemediğim halde sevdim ben :)

                                                
                                                                >>>Sevgilerle<<<

                                
                  

Perşembe, Ocak 17, 2013

Mehmet Ali Birand..

     

           Allah rahmet eylesin..Kendisi yaklaşık bir saat önce vefat etmiş.Ölüm haberi insanların içinde hep aynı duyguyu yaşatıyo sanırım.Bi hüzün bi korku , evet insanlar her an her yerde ölebiliyor diye. İki gün önce insanların karşısında gülümseyen bir insan iki gün içinde bi anda bu dünyadan gidebiliyo.Ölüm ne zaman olursa olsun hep zamansız.10 yaşında da 100 yaşında da...Ama allahın emri Ve bu emir bi gün herkesi bulacak.O gün Allahın huzuruna boynumuz bükük gitmemek dileğiyle...

Salı, Ocak 15, 2013

..Örgü Boyunluk..

                                                       Artık tatil başladığına göre
            bol bol kendime vakit ayırmak isiyorum.Kitap okuyup tv izlicem yemek yapcam örgü örcem.
                       Ve öncelikle kendime boyunluk örerek başlıcam.Çok pratik bi el emeği ürünü.
                        İstediğin örgüyle ör.İster haroşe,ister bi ters bi düz,ister pirinç.
                                                     Yeterki kendin için kendin ör :)

                                                  Ben öncelikle düz krem bi tane örcem.
                                         Ama çok çeşitleri var beğendiklerim aşağıda :)
 








Cumartesi, Ocak 12, 2013

avm :)

               Günlerce sabah 8 de kalkmaya alışan bünye 11 e kadar uyuyunca çarpabiliyormuş
                                           onu anladım bugün :)
                                 Arkadaşlarımla buluşcaktım ben bugün , ama tabi yine unuttum.Son
                  anda hatırlatma üzerine hoppa kalktım hızlı hızlı kahvaltı , hazırlanma.. alel acele çıktım.
                                 Hiç bişey geç kalmama engel değildir ne kadar hızlı olursam
                                                oluyum geç kalıyorum :)
                 Ankamallde buluştuk.Benim çok akıllı arkadaşım 3.katta sevilin önünde beni beklediklerini söyledi.Çıktım o kadar katı alla alla bu katta sevilmi vardı diyerek arıyorum bi ileri bi geri.Sonra aradım 1.kattalarmış.Çıktılar yukarı..Canım hani sen üçüncü kattaydın dedim ımm şey fln derken geçti.Aradan biraz zaman geçince müthiş itirafını yaptı.Şey ben yukardan aşağı doğru saymışım katları :):) Dumur oldum :)
                          

                         Oturduk bişeyler yeyip enerji topladık sonra mağaza mağaza gezdik :)

                        Mudo da eskitme eşyalarla çooook dalga geçtik allahım sen bizi affet :p :)
(ama bazıları bildiğin ikinci el gibi ben ne yapabilirim :) )

                          Bir insan benimle buluşurda fotoğraf çekinmez mi ? Asla olamaz öyle bişey :)
 



                 
       



                    Girdiğimiz mutfak eşyaları mağazasında bunlar vardı çeşit çeşit :) (adını hatırlayamıyorum...)

İsteyen herkesin çok şeker pastalar kekler yapabileceği imkanları sağlıyor şu an ki mağazalar öyle pratikki herşey :)

Cuma, Ocak 11, 2013

birazcık stres atalım.

                      Son günlerde yazdığım yazılarda hep sıkıntı üzerine yazmışım.Ama ciddi olarak sıkıntıdaydım çok şükür sorunlu sınavlar geçti neşeli halime tekrar dönüş yaptım :)
                            Kızlarla hep balık üzerine konuşuyoduk.
        Şimdi balık olsa yesek fln..aileleriyle birlikte kalmadıkları
        için çok basit şeyleri bile özleyebiliyorlar.Lise hayatını 
        yatılı olarak geçirdiğim için bu özlemleri çok iyi biliyorum :)
                       Ne kadar basit şeyleri canımız çekerdi.
                            Ben en çok zeytini özlerdim.
             Bide tavuklu pilav :) ben geldiğimde evde klasık yemek 
                   hep tavuklu pilav yapardı annem :) 
                        Başka neyi özlerdim biliyomusunuz ?
        Giydiğim kazağı hemen makineye atmayı,akşam oturup dizi izlemeyi,sabahları okula evden kalkıp gitmeyi,her sabah yatak toplamak zorunda olmamayı,sık sık banyo yapmayı,bardak çorbama atacak tuz bulamayınca tuzu özlerdim :))

                                      Ne diyodum :)
            işte öye balık balık diye bol bol konuşunca kızlara dedim 
                             gelin bizde balık yapalım:) 

çok lezzetli yaptık ellerimize sağlık ! :) mervem gelemedi bi işi olduğu için ona biraz üzüldüm...Ama yinede çok güzel bi gündü sınavlardan sonra iyi geldi,kızlarımız karadenizli oldukları için anlıyolar bu işten:) 


    

             ( daha lezetlilerini sizin yemeniz dileğiyle :) )  
                 

Çarşamba, Ocak 09, 2013

son günlerde ben...ve siz şiir severmisiniz :)

         Öncelikle kendim adına sevindiğim birşeyi paylaşmak istiyorum.
    Kilo almak istiyordum bir buçuk kilo almısım bir haftada , son durum 56 :)58-59 olayım tamamdır :)
                  Efendim günlerim bolca not çıkarmakla geçiyor.Sonra onları okuyormuyum ? malesef hayır...İçimde inanılmaz derece bir ders çalışamama engeli var..oturuyum dizi izleyim yatıyım müzik dinleyim şişimi elime alıyım bol bol örgü örüyüm istiyorum...Ama hayat öyle demiyo tabiki..emek istiyor hayat hemde çok..vaktin olmadığında daraltıyo vaktin bol olduğundada fazlasından sıkılıyosun..neyse efendim sonuç itibariyle bu öğrencilik zor iş ama az kaldı bir buçuk yıl sonra özgürüm kesintisiz eğitim hayatım nihayet bir son bulacak.Belki bir delilik yapıp not çıkarmayı fln özlerim okulu özlerim şu an bilemiyorum insan geleceği kestiremiyo
:)




           Bitişik eğik yazı yazmak çok hoşuma gidiyor.Öğrencilerimle birlikte bende bol bol yazcam sanırım :)   (mesleğimi yaparsam tabi :)  )

            Ve siz şiir severmisiniz ? ben çok severim.Her çeşit şairden necip fazıl , nazım hikmet, özdemir asaf ...Bu gün size yılmaz erdoğanın bir şiirini okutmak istedim.Okumak isterseniz buyrun..

 


#

SEVEBİLME İHTİMALİ

Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam...
Ben seninle bir gün Veyselkarani'de haşlama yeme ihtimalini sevdim.
İlkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında
Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman
özlemeye başladım herkesi...
Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri özlemeye başladım sonra..
Bizim Kemalettin Tuğcu'larımız vardı...
Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı...
Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan kahverengi sıralarda,
solculuk oynamaya başladık..
Ben doktor oluyordum sen hemşire, geri kalanlar kontrgerilla...
Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu pütürlü duvarlara ve
Türk Dil Kurumu'na inat bir Türkçeyle...
Ağbilerimizden öğrendik, S harfinden orak çekiç figürleri türetmeyi..
Ankara'ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu.
Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu haber bültenleri.
Oysa Ankara'da hiç sevişmedim ben.
Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim..
Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik dikenleri saymazsak..
Ankara'ya usul usul kurşun yağıyordu..
Ve belli bir saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu haber bültenleri.
Oysa hiç kurşun yaram olmadı benim
Ve hiç bir mahkeme tutanağında geçmedi adım
Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm sadece
Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde, ama sen yoktun
Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum, suni teneffüs saatlerinde
Okul servisi seni hep zamansız, amansızca bir lojman griliğine götürüyordu
Ben, senin benimle Tunalı Hilmi Caddesi'ne gelebilme ihtimalini seviyordum.

Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum.

Yaz sıcağı toprağa çekiyor da tenimin çatlamaya hazır gevrekliğini
Sonra otobüs oluyordum, kırık yarık yolların çare bilmez sürgünü
Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum
Muş ovasının yalancı maviliğini
Otobüs oluyordum bir süre
Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum, yanağım otobüs camının garantisinde
Otobüs oluyordum
Bir ülkeden bir iç ülkeye
Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum.
Zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın listesinin
Korkuyordum
Sonra iniyordum otobüsten
Çarşıdan bizim eve giden, ömrümün en uzun,
ömrümün en kısa, ömrümün en çocuk,
ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum.
Çünkü sonunda annem oluyordum, babam kokuyordum sonunda..
Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam
Ben seninle bir gün Van'daki bir kahvaltı salonunda
Ben seninle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği
bir yol üstü lokantasında
Ben seninle, Ağrı dağına mistik ve demli bir çay kıvamında bakan
Doğubeyazıt'ın herhangi bir toprak damında
Ben seninle herhangi bir insan elinin
terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim

Ben senin, beni sevebilme ihtimalini sevdim!


      
                

Pazartesi, Ocak 07, 2013

Mükemmel Üçlü :)



                         Kahvem,bilgisayarım ve renkli kağıtlarım işte başımın belaları bunlar :) Kendileri yoğun ödevlerde ve sınavlarda bir araya gelip kendi aralarında pek bir eğlenip benim pestilimi çıkartırlar , yine o dönemdeler slaytımı hazırlayıp gelcem :)